Gerçek kurtarıcı için doğru intizarın neticeleri

Bekleyen ile vaat edilen arasındaki manevi ilişki güçlendirilirse insanların yaşam tarzı değişecek ve toplumdaki varolma hissi kurumsallaştırılırsa birçok sorunun ve zararın önlenmesinde etken olacaktır.

IQNA’nın haberine göre, İslami İlimler ve Kültür Araştırma Enstitüsü’nün Mehdeviyet ve Gelecek Araştırmaları Araştırma Bölümü Başkanı, Hüccetül İslam Velmüslimin Hüseyin İlahi Necat, Kurtarıcı’yı bekleyen bir toplumun ideolojik işlevleri üzerine bir toplantıda açıklamalarda bulundu. Özet metin şöyledir:

Mehdeviyyet, ahir zaman kurtarıcısının İmam Mehdi (a.s.) suretinde bilinmesi demektir. Onun kıyamını bekleyen takipçileri hayatlarını bu kıyama zemin hazırlayan koşullara göre şekillendirmelidir.

Mehdeviyet ya Mehdi inancı; doğum, velayet, imamet, gayb, intizar ve zuhur, umumi ve özel naiblerin varlığı, bekleme ve imamın ahir zamanda kıyamı gibi  çeşitli öğretilere sahiptir. İntizar (Kurtarıcıyı beklemek) Şii alimler ve Müslüman düşünürler arasında en sık kullanılan kelimeler arasında yer alır ve Kurtarıcı'yı bekleyenlerin kişisel ve sosyal hayatında oldukça etkilidir.

İntizar yani beklemek açısal, eğilimsel ve davranışsal olmak üzere üç açıdan ele alınabilir: Bu kategori insanların görüş ve düşüncelerini, eğilimlerini ve eylemlerini etkiler. Teorik akıl, beklentinin işlevini analiz eder ve pratik zihinle eğilim ve eylemin işlevini haklı çıkarır.

Aynı halde teorik aklı iki bölüme ayırabiliriz: Teorik hikmet ve ameli hikmet. Teorik hikmet, dünya görüşü olarak bilinen yoklukların tanımlanması ve tanıtılması ile ilgilenir. Ameli hikmet ise yapılması ve yapılmaması gereken şeylerden sorumludur. Elbette bu toplantının tartışmasında inanç ve görüşlerin işlevinden bahsediyoruz.

Bizler gayb dönemindeyiz ve imama (a.s) olan ihtiyaca şahit oluyoruz ve bu gibi durumlarda birçok sürçmeler, günahlar, sapmalar bulunmakta olup  insanların Allah, din, imamet, nübüvvet... vb. inançlarını etkilediğini görüyoruz. Bu nedenle, bu konuyu tartışmak gereklidir. İmam Sadık (a.s) bir hadis-i şerifte gayb dönemindeki toplumun durumunu anlatmış ve bu devirde iman edip dindar olmanın o kadar zor olduğunu ki çıplak elle bir ağacın dikenlerini sökmeye benzediğini söylemiştir. İmam Sadık (a.s), bu koşullarda Müslümanların takva sahibi olmaları ve ilahi dine başvurmaları gerektiğini vurgulamıştır.

Ayetullah Safi Golpayegani, ‘İmamet ve Mehdeviyet’ hakkındaki kitabında, Allah inancının ve dindar olmanın İntizar'daki rolünü ve işlevlerini tartışmış ve Mehdeviyet ve kurtarıcıyı bekleme inancının kişisel, sosyal, medeniyet, siyasi, … yönlerinden bahsetmiştir.

İmamet bilgisi bakış açısını etkileyen bir yaklaşımdır. İmamet inancı insanın eğilimi ile, imama itaat ise pratik yönü ile ilgilidir. 

4090304